Zirve Hikayeleri Blogu Yazılar

Garabet Nedir? Diyanet Perspektifinden Geleceğe Uzanan Bir Kavramın Yolculuğu Kelimeler yalnızca dilin süsü değil, aynı zamanda toplumların düşünce biçimini ve geleceğe dair vizyonunu şekillendiren araçlardır. “Garabet” de bu kelimelerden biridir. Kulağa eski zamanlardan kalma gibi gelse de aslında içinde hem dini hem kültürel hem de sosyolojik derinlikler barındırır. Peki Diyanet’e göre “garabet” ne anlama gelir ve bu kavram geleceğin dünyasında nasıl bir rol oynayabilir? Gelin birlikte bu kelimenin geçmişten geleceğe uzanan anlam yolculuğuna çıkalım. “Garabet” Nedir? Diyanet’e Göre Anlamı “Garabet” kelimesi Arapça kökenli olup, sözlükte “yadırganan, alışılmadık, garip, tuhaf” gibi anlamlara gelir. Diyanet terminolojisinde ise daha çok “alışılagelmişin dışında olan”,…

Hisar Hangi AVM’de Var? Kültürel Çeşitlilik ve Topluluk Kimliği Üzerine Bir Antropolojik Bakış İnsan kültürlerinin çeşitliliği, insanlık tarihinin en derin izlerini taşır. Her kültür, kendi ritüellerini, sembollerini ve topluluk yapısını oluştururken, bu unsurlar zamanla kimliklerin şekillenmesinde önemli bir rol oynamaktadır. Bir antropolog olarak, günlük yaşamda karşımıza çıkan her öğe, sembol ve alışveriş alışkanlıkları, insanların dünyayı nasıl algıladıklarının birer yansımasıdır. Bugün, tüketim kültürünün bir parçası haline gelmiş olan alışveriş merkezleri (AVM’ler), sadece ticari alanlar değil, aynı zamanda kültürlerin bir araya geldiği, kimliklerin yeniden şekillendiği, toplulukların etkileşime girdiği canlı sosyal alanlardır. Peki, Hisar markası bu kültürel yapılar içinde nasıl yer almakta? Hangi…

Hintçe’de Kaç Kelime Var? Bir Antropolojik Bakış Kültürlerin Çeşitliliğini Merak Eden Bir Antropoloğun Perspektifi Kültür, insanların dünyayı nasıl algıladığını, ilişkilerini nasıl kurduğunu ve toplumsal yapıları nasıl inşa ettiğini şekillendirir. Antropolog olarak, dilin sadece bir iletişim aracı değil, aynı zamanda bir toplumun kimliğini, değerlerini ve ritüellerini anlamanın anahtarı olduğunu düşünüyorum. Her dil, bir halkın tarihini, kültürünü ve dünya görüşünü taşıyan bir aynadır. Hindistan, bu zengin çeşitliliğiyle dikkat çeker; öyle ki, Hintçe gibi dillerin içinde barındırdığı kelimeler, halkın yaşamını ve toplumsal yapısını derinlemesine anlamamıza yardımcı olur. Peki, Hintçe’de gerçekten kaç kelime var? Belki de bu soru, kültürler arası bir keşfin kapılarını aralamamıza…

Akırı Karha Nerede Bulunur? Geleceğe Dair Vizyoner Bir Bakış Geleceğe dair merak edilen her şeyin peşinden gitmek, bizi dünyada bilinmeyen alanlara doğru sürüklüyor. Bugün, oldukça gizemli bir konuyu ele alacağız: “Akırı Karha nerede bulunur?” Bu sorunun cevabı, sadece fiziksel bir yerin ötesine geçiyor. Bunu sormak, bilinmeyenleri ve geleceğin gizemli yönlerini keşfetmek gibi bir isteği de beraberinde getiriyor. Bugün hep birlikte gelecekte bu sorunun cevabının nasıl şekilleneceğine dair bir yolculuğa çıkalım. Akırı Karha, geleneksel haritalarda yer almayan bir kavram, bir yer adı. Bu, bir anlamda bilinmeyen bir alanı ifade ederken, insanlık için de derin bir keşif alanına işaret ediyor. Şimdi soruyu…

Uğur Böceğine Benzeyen Böceğin Adı Nedir? — Bir Umut Hikâyesi Bazı hikâyeler vardır, bir sabahın sessizliğinde başlar ama kalpte uzun süre yankılanır. İşte bu yazıda, sadece bir böceğin adını ararken bile insanın kendini bulabileceği bir hikâyeye davet ediyorum seni. Çünkü bazen, bir doğa mucizesi bile kalbimize ayna tutar. Sabahın Sessizliğinde Başlayan Arayış Elif, bir sabah kahvesini yudumlarken balkon saksısında kıpırdayan minik bir canlı fark etti. Uğur böceğine benziyordu ama tam da o değildi. Rengi daha solgundu, kanatlarının ucunda ince siyah çizgiler vardı. O an merak, kalbinde küçük bir kıvılcım gibi yandı. “Acaba senin adın ne?” diye sordu usulca. Yan dairede…

Giriş: Sözcüklerin Leylak Kokusundaki Gücü Bir edebiyatçının kaleminden süzülen her cümle, kelimelerin hüznünü, umut ışığını, dönüşümün ritmini taşır. Şiir ile kurulan köprüler, insan ruhuna dokunur; anlatılar, hayatı yeniden biçimlendirir. İşte bu yazıda, Güven Hastanesi’nin yönetim katmanlarında yer alan “Genel Müdür” kimliği üzerinden, edebiyatın metaforları, karakter analojileri ve anlatıların dönüştürücü gücünü izleyerek ilerleyeceğiz. Bu satırlarda yalnızca bir ismi bulmayacak; yönetim ile hikâye, kurumsal kimlik ile edebi motif arasında bir sorgulamaya çıkacağız. — Güven Hastanesi Genel Müdürü: Kimdir, Rolü Nedir? Gerçek dünyada, bir hastanenin işleyişini temin eden kurum şemalarında “Genel Müdür” koltuğu kritik bir konuma sahiptir. Organizasyon şemasına göre, Uzman Dr. Hakkı…

Güven Duygusu Neden Önemlidir? Bir psikolog olarak, insan davranışlarını gözlemlerken en çok dikkatimi çeken şey, bir ilişkide — ister romantik, ister arkadaşlık, ister mesleki olsun — her şeyin görünmeyen ama çok güçlü bir zemine dayandığıdır: güven. Güven, bir bireyin hem kendine hem de çevresine dair algısını belirleyen, duygusal dünyanın merkezinde yer alan temel bir psikolojik ihtiyaçtır. Fakat bu duygu, çoğu zaman farkına varmadan yaşamımızı şekillendirir. Peki, güven duygusu neden bu kadar önemlidir? 1. Bilişsel Boyut: Zihin Düzeninin Temeli Olarak Güven İnsanın zihni, sürekli olarak çevresinden gelen bilgileri anlamlandırmaya çalışır. Bu süreçte güven, bir tür bilişsel filtre işlevi görür. Güvendiğimiz kişilerden…

Güneşlik Perde Boyu Nasıl Olmalı? Toplumsal Normların Gölgesinde Bir Ev Eşyası Bir Sosyoloğun Penceresinden: Ev, Görünürlük ve Perde Toplumsal yapıları incelerken en sıradan görünen nesnelerin bile büyük anlamlar taşıdığını fark ederiz. Güneşlik perde örneğin, yalnızca ışığı süzen bir kumaş değildir; bir toplumun mahremiyet anlayışını, estetik zevkini ve cinsiyet rollerini şekillendiren sembolik bir eşyadır. Bir sosyolog için “Güneşlik perde boyu nasıl olmalı?” sorusu, aslında “Toplumda kim ne kadar görünür olmalı?” sorusuyla eşdeğerdir. Çünkü evin penceresindeki bir perde, bireyin kendisini dünyaya nasıl gösterdiğinin, toplumsal normlarla nasıl bir ilişki kurduğunun sessiz bir göstergesidir. Perdenin Sosyolojisi: Görünürlük ile Mahremiyet Arasında Perde, kültürel olarak görünürlük…

Hakikatin Gölgesinde Bir Soru: “Gündüz Bey’i Kim Öldürdü?” Bir filozofun dünyasında, bir ölüm hiçbir zaman yalnızca bir bedenin son bulması değildir. Ölüm, anlamın, varlığın ve hakikatin sınırlarında yankılanan bir olgudur. “Gündüz Bey’i kim öldürdü?” sorusu da, görünürde bir faili ararken, aslında insanın kendi varoluşsal sorumluluğunu sorgulamasını ister. Belki de bu soruda asıl öldürülen, bir kişi değil; bir düşünce biçimi, bir değer anlayışı ya da bir hakikat arayışıdır. Bu yazı, etik, epistemoloji ve ontoloji perspektiflerinden bu sorunun derinliklerine inmeyi amaçlıyor. Her bir felsefi alan, “ölüm”ün ve “suç”un anlamını farklı biçimde çözümlerken, sonunda bizi tek bir noktaya getirir: İnsanın eylemleriyle kurduğu anlam…

Bir Eğitimcinin Gözünden Dijital Öğrenme: Google Hesabını Nasıl Kurtarabilirim? Öğrenme, yalnızca bilgi edinme süreci değildir; aynı zamanda bir yeniden doğuştur. Bir eğitimci olarak her zaman inanmışımdır ki, öğrenme insanın kendini yeniden inşa etmesidir. Teknoloji çağında bu dönüşüm, dijital kimliklerimiz üzerinden gerçekleşiyor. Artık sadece bilgiye erişmeyi değil, kim olduğumuzu da dijital platformlarda “öğreniyoruz”. Bu noktada bir Google hesabını kaybetmek, yalnızca bir şifre unutmak değildir; bireyin dijital kimliğinin bir parçasını yitirmesidir. Peki, bu kayıp nasıl telafi edilir? Daha da önemlisi, bu süreç bize öğrenme ve sabır üzerine neler öğretir? Öğrenme Teorileri ve Dijital Deneyim Eğitim biliminde deneyimsel öğrenme önemli bir yer tutar.…