İçeriğe geç

Zonguldakta eskiden kimler vardı ?

Zonguldak’ta Eskiden Kimler Vardı? Kömür, Kasket ve Kültürün Mizahi Tarihi

Bir zamanlar Zonguldak’ta yaşamak, bir tür strateji oyunu gibiydi: Erkekler yerin yüzlerce metre altına inip kömür çıkarırken, kadınlar yukarıda kömürden daha zorlu bir şeyi yönetiyordu: Hayatı. Biri kazmayla sorunu çözmeye çalışır, diğeri iki lafla barışı sağlar… İşte bu yazı, o eski Zonguldak günlerine hem mizahla hem nostaljiyle bakıyor. Hazır olun; biraz güleceğiz, biraz şaşıracağız, belki de “Biz neler yaşamışız!” diyeceğiz.

Kömür Kadar Sert, Kalay Kadar Parlak Bir Tarih

Zonguldak’ın geçmişini anlamak için önce toprağın altına bakmak gerek. Çünkü bu şehir, taş kömürüyle var oldu. 19. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu’nun en stratejik enerji kaynağı buradaydı. Erkekler sabahın köründe kasketlerini takıp madenlere inerdi. Onlar için mesele basitti: Sorun varsa çözülür, kömür yoksa bulunur, yer altı çökerse… eh, yeni bir tünel açılır!

Kadınlar ise yukarıda bambaşka bir strateji yürütürdü. “Kocam madenden çıkınca nasıl yüzü güler?” sorusuna çözüm üretmek, bazen kömür çıkarmaktan daha zordu. Bir yandan çocuklara bakılır, bir yandan komşuya gidilip dedikodu stratejik bir istihbarat gibi paylaşılırdı. Zonguldak kadını, tıpkı kömür gibi; dışarıdan sade görünür, ama içi enerji doluydu.

Romalıdan Osmanlıya, Madenciden Mühendise: Zonguldak’ın Eski Sakinleri

“Zonguldak’ta eskiden kimler vardı?” sorusu aslında “Kimler yoktu ki!” diye cevaplanabilir. Bu topraklar, tarih boyunca pek çok medeniyete ev sahipliği yaptı. Romalılar’dan Bizans’a, Cenevizli tüccarlardan Osmanlı’nın madenci askerlerine kadar herkes buradan bir iz bıraktı.

19. yüzyıla gelindiğinde şehir, adeta bir madenci kampına dönüştü. Osmanlı döneminde Fransız, İngiliz ve Belçikalı mühendisler kömür işletmeleri kurdu. Onlar “Verimlilik artışı için tünel eğimini yüzde 7’ye çıkarmalıyız” derken, yerli madenciler “Biz buradan girer, kömürü çıkarırız kardeşim” diyordu. Yani erkeklerin çözüm odaklı yaklaşımı, o zaman da uluslararası düzeydeydi.

Kasketli Efsaneler: Zonguldak’ın Madenci Babaları

Eskiden Zonguldak sokaklarında yürürken her köşe başında bir efsane görürdünüz. “Kasketli Dayı” dediğimiz o madenciler, sadece kömür değil; hikâye de çıkarırlardı yerin altından. Biri 30 yıl boyunca aynı kazmasıyla çalışmış olurdu, diğeri çöken galeriden 14 kişiyi kurtarmış. Bunlar sıradan işçiler değil, şehir efsaneleriydi.

Bir efsaneye göre, bir madenci yerin altında öyle uzun süre kalmış ki, çıktığında sakalı çocuklarının yaşını geçmiş. Erkekler stratejikti; madende zamanla yarışır, hayatta kalmanın planını yaparlardı. Kadınlar ise yukarıda o zamanı sabırla bekler, empatiyle aileyi bir arada tutardı.

Zonguldak Kadınlarının Sessiz Kahramanlığı

Zonguldak tarihini sadece madenle anlatmak eksik olur. Çünkü yerin üstündeki kahramanlar da en az yerin altındakiler kadar önemliydi. Kadınlar, çoğu zaman görünmeyen bir güç olarak bu şehri ayakta tuttu. Eşi madene indiğinde dua eder, çocuklarına “Babanız kahraman” der, komşusunun derdini de kendi derdi gibi sahiplenirdi.

Empati burada bir zorunluluktu. Çünkü herkes aynı gemideydi. Madende kaza olursa tüm mahalle ağlar, kurtarma haberinde tüm mahalle sevinirdi. İşte Zonguldak’ı Zonguldak yapan, tam da bu dayanışma ruhuydu.

Eski Zonguldak: Bir Şehirden Fazlası

Zonguldak sadece bir şehir değildi; stratejinin, sabrın, dayanışmanın ve mizahın harmanlandığı bir yaşam biçimiydi. Erkekler kazma sallarken taktik geliştirir, kadınlar sabırla ilişkileri onarırdı. Bir taraf “Nasıl çıkarız?” diye düşünürken, diğer taraf “Birlikte nasıl ayakta kalırız?” derdi.

Bugün modern binaların ve alışveriş merkezlerinin arasında dolaşırken belki o eski ruhu görmek zor. Ama dikkatle bakarsanız hâlâ bir köşede bir madenci heykeli size göz kırpar, bir kahvede yaşlı bir amca eski günlerden bahseder. O zaman anlarsınız: Zonguldak’ın geçmişi sadece kömürde değil, insanında da saklıdır.

Senin Hikâyen Ne?

Peki ya sen? Senin ailenin geçmişinde de bir madenci, bir mühendis, ya da bir sabır timsali anne var mıydı? Yorumlara yaz, eski Zonguldak’ın kahramanlarını birlikte analım. Belki de onların hikâyeleri, bugünün hızlı dünyasında bize hâlâ çok şey öğretebilir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

mecidiyeköy escort
Sitemap
ilbet girişsplash